Bir gün ormanın derinliklerinde kendi başlarına yaşayan tilki, kurt, sırtlan, boz ayı, tavşan ve kargadan oluşan bir grup arkadaş varmış. Yıllarca beraber büyüdüklerinden dolayı bunlar çok iyi arkadaşlarmış ve birbirlerine başka hayvanlar tarafından asla laf ettirmezlermiş.
Tavşan her zaman boz ayıya karşı bir şeyler hissetmiş. Onun yanındayken mutluymuş, güvende hissediyormuş aynı zamanda boz ayı da asla diğerlerine davrandığı gibi davranmıyormuş tavşana. Diğerlerine çok arkadaşça yaklaşırken tavşana daha yumuşak ve daha hoş davranıyormuş ve bu bebeklikten beri böyleymiş.
Karga sürekli tavşana bence boz ayı seni seviyor diyormuş ancak boz ayının hiçbir şey yapmamış olması da onu çok üzüyormuş. O tam heveslenecekken tekrar sinirlenmeye başlıyormuş ve ne yapacağını asla bilmiyormuş çünkü kendisi gidip ona sevdiğini söyleyecek cesarete sahip değilmiş.
Bir gün tavşan tek başına yürürken bir ses duymuş arkasına dönüp bakınca korkunç bir domuzun ona doğru koştuğunu görmüş. Domuz tavşanı tuttuğu gibi kendi arkadaşlarının yanına götürmüş. Hepsi tavşanı bağlayıp onun ne kadar küçük ve işe yaramaz olduğu hakkında dalga geçmeye başlamışlar. Tavşan ağlamaktan bir hal olmuş ve ne yapacağını bilemez halde yardım çığlıkları atmış ama kendi evinden çok uzakmış ve hiçbir arkadaşı onu duyamazmış.
Boz ayının da o gün içinde bir sıkıntı ve üzüntü varmış. Hiçbir şeyden habersiz biraz içindeki sıkıntıyı çözmek için yürümeye çıkmış. Yürürken düşünmekten yolunu kaybetmiş. Aklı sürekli tavşandaymış, tavşanı kazanmak için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırmış. Yürümüş yürümüş ve yolunu kaybetmiş.
Yürürken uzakta domuzların kahkahasını duymuş ve biraz daha dikkatli dinleyince tavşanın ağlama sesleri kulağına geliyormuş. Tavşana bir şey olduğunu düşünmüş ve tüm tüyleri diken diken olmuş. Kendi kafasında bir plan yapmış ve direkt gidip domuzların arasına dalmış, bütün domuzları tek tek kenarlara fırlatıp tavşanı kurtarmış ve o an tavşanı ne kadar sevdiğini söylemiş, bir ömür boyunca beraber yaşamışlar.